Site İçi Arama

Enflasyon

2010 Yılı Enflasyon Beklentisi

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyonunun, öngörüldüğü şekilde hedeflenenin altında çıkmakla birlikte, işlenmiş gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle tahmin edilenin üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
Banka, Türkiye'de aylık gıda fiyat değişimlerinin AB-27’dekine oranla yaklaşık 4 kat daha fazla oynak olduğuna, işlenmemiş gıda fiyatları için bu farkın 6 kata kadar çıktığına dikkat çekerken, ''Türkiye'nin AB-27 ülkelerinin tümünden daha yüksek bir aylık işlenmemiş gıda fiyat değişkenliğine sahip'' olduğu tespitinde bulundu.
Merkez Bankası'nın bugün açıklanan 2010 yılına ilişkin ilk Enflasyon Raporu'nda, işlenmiş gıda fiyatlarında öngörülmeyen artışlar nedeniyle, Ekim 2009 Enflasyon Raporu’nda yüzde 5,8 olarak varsayılan yıl sonu gıda enflasyonunun yüzde 9,3 düzeyinde, yüzde 5,5 olarak tahmin edilen 2009 yıl sonu enflasyonunun da yüzde 6,5 düzeyinde gerçekleşmesini etkilediği kaydedildi.
Bankanın, ''2009'un ilk yarısında enflasyonda hızlı bir düşüş olacağını ve yıl sonunda enflasyonun hedefin altında kalacağını'' öngördüğü ve bu çerçevede politika faiz oranlarında hızlı bir indirim sürecine gittiği hatırlatılan değerlendirmede, yıl boyunca ''küresel krizin toplam talep üzerindeki etkilerine dair belirsizlikler'' ile ''petrol ve gıda fiyatlarındaki öngörülemeyen hareketlerin'' 2009 yıl sonuna dair enflasyon tahminlerinin çeyrekler boyunca dalgalı bir seyir izlemesine neden olduğuna ve bankanın bu doğrultuda tahminlerini güncellediği kaydedildi.
Meyve, sebze, et, balık gibi belirgin bir işleme sürecine tabi tutulmadan tüketime sunulan eşlenmemiş gıda ürünlerinin fiyatlarının işlenmiş olanlara kıyasla daha yüksek oynaklık sergilediğine işaret edilen değerlendirmede, şu tespitler yapıldı:

''Gıda fiyatları, gerek enflasyon görünümü gerekse enflasyon öngörüleri üzerinde önemli bir belirsizlik kaynağı oluşturmaktadır. İşlenmemiş gıda fiyatlarının gelişiminde daha çok meyve-sebze üretimi ve dış talep gibi unsurlar, işlenmiş gıda fiyatlarının seyrinde ise sektörel talep gelişmeleri ile ithalat fiyatları, döviz kuru gelişmeleri, hava koşulları ve motorin, buğday gibi girdi fiyatlarının belirleyici olduğuna işaret etmektedir. Bu bağlamda, işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde özellikle arz yönlü unsurların etkisinin güçlü olduğu, işlenmiş gıda fiyatlarında ise göreli olarak konjonktürel gelişmelerin daha etkili olduğu dikkat çekmektedir. Nitekim geçen yıl Nisan'da işlenmemiş gıda fiyatları arz yönlü şoklar nedeniyle yüzde 19,35 oranında artış kaydederken, işlenmiş gıda fiyatlarındaki artış, girdi ve ithalat fiyatlarındaki gerilemeyle talep koşullarındaki zayıf görünüm sonucunda, yüzde 1,04 ile sınırlı kalmıştır.

Son yıllarda işlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık enflasyonundaki dalgalanmaların boyutunun yüksek olduğu, işlenmiş gıda fiyatlarının yıllık artış oranındaki oynaklığın ise daha sınırlı olduğu gözlenmektedir. Nitekim, işlenmemiş gıda grubunda, 2009 yılında son beş yılın en düşük üçüncü çeyrek değişim oranının ardından, 4. çeyrekte meyve-sebze ve et fiyatlarındaki yükselişler sonucunda son 6 yılın en yüksek fiyat artışı yaşanmıştır. Bu doğrultuda, yıl sonu tüketici enflasyonu tahminin 1 puan yukarısında gerçekleşirken, sapmanın tamamı işlenmemiş gıda fiyatlarından kaynaklanmıştır. Dolayısıyla, söz konusu fiyatların seyri, tüketim sepeti içindeki payı da göz önüne alındığında, önemli bir tahmin belirsizliği oluşturmaktadır.''